Bazen fark ediyorum ki eskisi kadar uzun süre bir şeye odaklanamıyorum. Kitap açıyorum, daha iki sayfa geçmeden elim telefona gidiyor. Film açsam, yarısında sıkılıp Reels’e kayıyorum. Bir şeyin tadını çıkaramadan, hemen diğerine geçiyoruz.
Tiktok, Shorts, Reels… Hepsi saniyeler içinde eğlence sunuyor ama uzun vadede bizi sabırsız hale getiriyor. Artık beklemeyi sevmiyoruz. Bir video iki dakika sürse bile çok uzunmuş diyebiliyoruz. Bu bana tuhaf geliyor çünkü eskiden saatlerce dizi, film izleyebiliyordum. Şimdi beynim sürekli yeni bir şey arıyor, sanki tek şey yetmiyormuş gibi.
Benim için en zor olanı, kitap okumaya veya yazı yazmaya odaklanmak. Birkaç dakika sonra aklım telefona kayıyor. Halbuki internette derinlere girmek, uzun bir metni sindire sindire okumak insana çok şey katıyor. Ama kısa videolar yüzünden dikkatim dağılıyor. Kendime kızdığım anlar oluyor eskiden böyle değildim diyorum.
Yine de tamamen bırakmak gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü bu kısa videoların da eğlenceli bir yanı var, bazen kafa dağıtıyor. Ama işin sırrı dengeyi kurmakta. Bir yanda hızlı içerikler, diğer yanda sakinleşip uzun süre odaklanabileceğimiz şeyler olmalı. Yoksa sürekli kaydırıp geçerken aslında kendi sabrımızı ve dikkatimizi tüketiyoruz.
Ben bu sebebten İnstagram hesabımı sildim. Youtube'u da Brave browserdan izliyorum. Short videolarını gösterme diye bir seçenek var.
YanıtlaSil